[Verse 1]
Vurunca güneş, yaprakların teninde bir altın parlayış
Ukteyle dönerim kalbime, şu içimdeki mevsim hep kış
Gözlerimde insanların ölürken takındıkları bakış
Aynı ürkeklik, tedirginlik, aynı yalvarış (ha)
Uzunluğunu merak ettiğim o yollar, gittiğim kadarmış meğer
Hem de sen değişirsen eğer değişebiliyormuş kader
Gerçekti hayatım çocukların oyuncak kavgaları kadar
Sevdim seni, küçükken sevdiğim kırmızı ayakkabım kadar (ay, çok, çok)
Öyle basitmiş gibi ancak öyle mükemmel
Öyle hayalmiş gibi ancak öyle gerçek
Deli sevdam sana zimmetli
Korkma kırmaktan kalbim yedekli
Ben gedikli, sen gereklim. Her dert medetli
Beni kaybetmen imkânsız. Hayatta kaybetmen imkânlı
Gözyaşlarım sırlı, sen yoksan kalbim kahırlı
"Tut, bırakma", demek isterdim, "ellerimi!". Tanışmadık ki hiç
Senden habersiz sevdim uzaklardan hep seni
[Nakarat]
Kolay değil sökmek ah seni içimden, hükmedemiyorum! Değişiyo' dünyam
Nasıl bi' cendere bu sıyrılıp içinden çıkamıyorum! Medet imdat!
Kolay değil sökmek cananı içimden, dağılıyo' bir anda dünyam!
Nasıl bi' cendere bu sıyrılıp içinden çıkamıyorum! Medet imdat!
[Verse 2]
Biliyorum sana görünmek istemeyişimin sebebi ne
Çözemedim ki seni zerrin kadeh çiçeklerinden güzel yapan ne
Bir sesin var hayalimde, bilmek istemiyorum sesinin ahengi nasıl gerçekte
Tonu nasıl, rengi ne?
Böyle uzaktan severken seni hiç olamayacak kadar benimsin
Eminim aslında hayalimdeki kadar güzel değilsin
Öğrenmek istemiyorum yaşarken ne kadar zayıfsın
Sen huzur veren bir berraklıksın, sanki sudansın
Kim içtiyse kandı sana, ben de farklıyım sen gibi herkesten
Benim mevzum farklı, isteğim sana kanıp doymak değil
Yüzün kenarı çiçeklerle bezeli camdan bir nehir
Ben ne kadar seninsem, sen bir o kadar benim değil
Yalnızlığın yakar seni, bense kalmadım yalnız
Seni gördüğümden beri aynı yerdesin hep solar gül değişince yeri
Çizebilirim kağıtlara bakmadan nur cemalini
Gezebilirim peşinden seni görmek için bütün evreni
Vurunca güneş, yaprakların teninde bir altın parlayış
Ukteyle dönerim kalbime, şu içimdeki mevsim hep kış
Gözlerimde insanların ölürken takındıkları bakış
Aynı ürkeklik, tedirginlik, aynı yalvarış (ha)
Uzunluğunu merak ettiğim o yollar, gittiğim kadarmış meğer
Hem de sen değişirsen eğer değişebiliyormuş kader
Gerçekti hayatım çocukların oyuncak kavgaları kadar
Sevdim seni, küçükken sevdiğim kırmızı ayakkabım kadar (ay, çok, çok)
Öyle basitmiş gibi ancak öyle mükemmel
Öyle hayalmiş gibi ancak öyle gerçek
Deli sevdam sana zimmetli
Korkma kırmaktan kalbim yedekli
Ben gedikli, sen gereklim. Her dert medetli
Beni kaybetmen imkânsız. Hayatta kaybetmen imkânlı
Gözyaşlarım sırlı, sen yoksan kalbim kahırlı
"Tut, bırakma", demek isterdim, "ellerimi!". Tanışmadık ki hiç
Senden habersiz sevdim uzaklardan hep seni
[Nakarat]
Kolay değil sökmek ah seni içimden, hükmedemiyorum! Değişiyo' dünyam
Nasıl bi' cendere bu sıyrılıp içinden çıkamıyorum! Medet imdat!
Kolay değil sökmek cananı içimden, dağılıyo' bir anda dünyam!
Nasıl bi' cendere bu sıyrılıp içinden çıkamıyorum! Medet imdat!
[Verse 2]
Biliyorum sana görünmek istemeyişimin sebebi ne
Çözemedim ki seni zerrin kadeh çiçeklerinden güzel yapan ne
Bir sesin var hayalimde, bilmek istemiyorum sesinin ahengi nasıl gerçekte
Tonu nasıl, rengi ne?
Böyle uzaktan severken seni hiç olamayacak kadar benimsin
Eminim aslında hayalimdeki kadar güzel değilsin
Öğrenmek istemiyorum yaşarken ne kadar zayıfsın
Sen huzur veren bir berraklıksın, sanki sudansın
Kim içtiyse kandı sana, ben de farklıyım sen gibi herkesten
Benim mevzum farklı, isteğim sana kanıp doymak değil
Yüzün kenarı çiçeklerle bezeli camdan bir nehir
Ben ne kadar seninsem, sen bir o kadar benim değil
Yalnızlığın yakar seni, bense kalmadım yalnız
Seni gördüğümden beri aynı yerdesin hep solar gül değişince yeri
Çizebilirim kağıtlara bakmadan nur cemalini
Gezebilirim peşinden seni görmek için bütün evreni
Comments (0)
The minimum comment length is 50 characters.