["Haziranda Vurulmak" için şarkı sözleri]
[Verse 1]
Elimde gitmek kaldı bi' tek; elbet giderim, elbet, elbet
Şimdi bileklerimde tarihi bir hezimet denizler belircek
Fırlattık duvara bıçaklar, girdiğimiz türlü kumarlar
Zarlar, barbutun tarihini yazdığımız altın anlar
Beş litre şarapla şehri deldik şuuru kaybedip kuytularda
Ben her gün aradım olmayan birini sanki bul'cakmışım gibi
Rüzgâr, sabaha karşı beş; gökyüzünde gördüğüm en büyük ay
Kalakaldım or'da, kanlı bi' kaldırımda kendimden uzakta
Haziranda vurulmak, yeryüzünde hapsolmak
Kutsal bi' tutsak gibi susmak, sonsuz suskunluk kuşanmak
Her gün demir attım gözü arkada kalmış babaların evhamlarına
Kapkara şarkılar çalan atlı bir tramvay geçer sokaktan
Kaydı şirazem yoksul bi' müzisyenin cenazesinden dönerken
İçimdeki kahır ölü gibi ağır, bağır kendi karanlığına, bi' haykır
Genzimdeki cehennem kadar yakar mı sanki beni ateşler?
Soluğum soğuk bi' sokak gibi soluk, göğsümde kahreden boşluk
[Nakarat]
Her gün, her gün istedim kendimden uzak ve sade bir gün
Göğsümde gökyüzünü güz güneşlerine kattım yürüdüm tüm gün
Kendi küllerimden doğdum, kendi küllerimle boğuldum
Gülüşümde bir yalnızlık, haziranda vuruldum
Her gün, her gün istedim kendimden uzak ve sade bir gün
Göğsümde gökyüzünü güz güneşlerine kattım yürüdüm tüm gün
Kendi küllerimden doğdum, kendi küllerimle boğuldum
Gülüşümde bir yalnızlık, haziranda vuruldum
[Verse 1]
Elimde gitmek kaldı bi' tek; elbet giderim, elbet, elbet
Şimdi bileklerimde tarihi bir hezimet denizler belircek
Fırlattık duvara bıçaklar, girdiğimiz türlü kumarlar
Zarlar, barbutun tarihini yazdığımız altın anlar
Beş litre şarapla şehri deldik şuuru kaybedip kuytularda
Ben her gün aradım olmayan birini sanki bul'cakmışım gibi
Rüzgâr, sabaha karşı beş; gökyüzünde gördüğüm en büyük ay
Kalakaldım or'da, kanlı bi' kaldırımda kendimden uzakta
Haziranda vurulmak, yeryüzünde hapsolmak
Kutsal bi' tutsak gibi susmak, sonsuz suskunluk kuşanmak
Her gün demir attım gözü arkada kalmış babaların evhamlarına
Kapkara şarkılar çalan atlı bir tramvay geçer sokaktan
Kaydı şirazem yoksul bi' müzisyenin cenazesinden dönerken
İçimdeki kahır ölü gibi ağır, bağır kendi karanlığına, bi' haykır
Genzimdeki cehennem kadar yakar mı sanki beni ateşler?
Soluğum soğuk bi' sokak gibi soluk, göğsümde kahreden boşluk
[Nakarat]
Her gün, her gün istedim kendimden uzak ve sade bir gün
Göğsümde gökyüzünü güz güneşlerine kattım yürüdüm tüm gün
Kendi küllerimden doğdum, kendi küllerimle boğuldum
Gülüşümde bir yalnızlık, haziranda vuruldum
Her gün, her gün istedim kendimden uzak ve sade bir gün
Göğsümde gökyüzünü güz güneşlerine kattım yürüdüm tüm gün
Kendi küllerimden doğdum, kendi küllerimle boğuldum
Gülüşümde bir yalnızlık, haziranda vuruldum
Comments (0)
The minimum comment length is 50 characters.